Sokaknâme : bir sokak müzisyeninin kaleminden / Sedat Anar ; editör Tanıl Bora ; yayına hazırlayan Ali Karatay ; dizi kapak tasarımı Utku Lomlu ; kapak Suat Aysu.

By: Anar, Sedat, 1988- [author.]Contributor(s): Bora, Tanıl, 1963- [editor.] | Karatay, Ali [editor.] | Lomlu, Utku [cover designer.] | Aysu, Suat [cover designer.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: İletişim Yayınları | İletişim Yayınları ; 2703. | İletişim YayınlarıAnı dizisi ; 84.Fatih, İstanbul : İletişim Yayınları, 2018©2018 Edition: Birinci baskı: 2018Description: 227 pages, [18] pages of plates : illustrations ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789750525452 (paperback)Subject(s): Anar, Sedat, 1988- | Street music -- Turkey | Street musicians -- Turkey | Music -- Social aspects -- Turkey | Cities and towns -- Social aspects -- Turkey | Street musicians -- Turkey -- Biography | Musicians -- Turkey -- BiographyLOC classification: ML410.A5437 A53 2018Summary: "Sokakta topladığımız paralarla yaşamaya çalışıyorduk ama sokak müziği bizim için paradan fazlasını ifade ediyordu. Yaşadığımız tüm sıkıntı ve olumsuzluklar bir yana, sokakta müzik yaparken aldığımız keyfi ve hissettiğimiz güzel duyguları yazıya dökebilmem mümkün değil. Sokak müzisyenliği çaresizlik değildir, bir duruştur. Sokakta insanlarla iletişim kurmanızı engelleyen hiçbir şey yoktur. Sokak, insanlarla hemhal olmayı öğretir. (...) Yaşamadığımız hayatın sanatı olmaz..." Sedat Anar'ın Urfa-Halfeti'de çobanlık yaparken cura çalarak başlayan müzisyenlik macerası üniversite öğrencisi olarak geldiği Ankara'da karnını doyurabilmek için sokaklarda darbuka, gitar, cura çalarak, sonra santura geçerek devam ediyor... Santurun peşinde İran'a gidip üstatlarından öğrenerek yol alıyor... "Resmî" konserlere, festivallere albümlere varıyor. Bugün Sedat Anar, ülkenin saygın, usta müzisyenlerinden biri. Ama o, en az konserler kadar, dost meclislerinde, meşklerde ve yine sokakta çalmakta buluyor zevki. Çünkü "Sanatın eliti yoktur," diyor: "Sanat, her şeyiyle dünyayı daha iyi bir yer kılma çabasıdır." Santur mızrabına adeta silah muamelesi yapan zabıtalar... Önlerine dökülen bozukluklar... Santur, gitar, bendirle Âşık Veysel türküleri seslendirirken başlarına dikilip "Ölürüm Türkiyem" çalmalarını isteyen bıçkın bir engelli... Türlü çeşit insanlar... Sokak ve müzik kadar canlı ve sürprizli, sıcacık bir sokak ve müzik hikâyesi.
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon ML 410 .A5437 A53 2018 (Browse shelf (Opens below)) Available 0014799

"Sokakta topladığımız paralarla yaşamaya çalışıyorduk ama sokak müziği bizim için paradan fazlasını ifade ediyordu. Yaşadığımız tüm sıkıntı ve olumsuzluklar bir yana, sokakta müzik yaparken aldığımız keyfi ve hissettiğimiz güzel duyguları yazıya dökebilmem mümkün değil. Sokak müzisyenliği çaresizlik değildir, bir duruştur. Sokakta insanlarla iletişim kurmanızı engelleyen hiçbir şey yoktur. Sokak, insanlarla hemhal olmayı öğretir. (...) Yaşamadığımız hayatın sanatı olmaz..." Sedat Anar'ın Urfa-Halfeti'de çobanlık yaparken cura çalarak başlayan müzisyenlik macerası üniversite öğrencisi olarak geldiği Ankara'da karnını doyurabilmek için sokaklarda darbuka, gitar, cura çalarak, sonra santura geçerek devam ediyor... Santurun peşinde İran'a gidip üstatlarından öğrenerek yol alıyor... "Resmî" konserlere, festivallere albümlere varıyor. Bugün Sedat Anar, ülkenin saygın, usta müzisyenlerinden biri. Ama o, en az konserler kadar, dost meclislerinde, meşklerde ve yine sokakta çalmakta buluyor zevki. Çünkü "Sanatın eliti yoktur," diyor: "Sanat, her şeyiyle dünyayı daha iyi bir yer kılma çabasıdır." Santur mızrabına adeta silah muamelesi yapan zabıtalar... Önlerine dökülen bozukluklar... Santur, gitar, bendirle Âşık Veysel türküleri seslendirirken başlarına dikilip "Ölürüm Türkiyem" çalmalarını isteyen bıçkın bir engelli... Türlü çeşit insanlar... Sokak ve müzik kadar canlı ve sürprizli, sıcacık bir sokak ve müzik hikâyesi.