Balkanlar'da kaynayan kazan : (tarihin içinde yolculuk) / Robert D. Kaplan ; çeviren Dilek Şendil ; yayın yönetmeni Sezgi Altınok ; kapak tasarımı Murat Efe.
Material type:
Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Notes | Date due | Barcode |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | DR 16 .K3719 1995 (Browse shelf (Opens below)) | Available | Bağışlayan: Bağış sahibi bilinmiyor | 0006922 |
Kapakta kullanılan kartpostallar Hakan Akçaoğlu'nun Balkanlar Koleksiyonu'ndan alınmıştır.
Azizler; teröristler, kan ve kutsal su.--Yugoslavya: tarihsel açılış.--Hırvatistan: "Cennete gidebilsinler diye".--Eski Sırbistan ve Arnavutluk: Balkanlar'ın "Batı yakası".--Makedonya: "Yıldızlar dünyasına uzanan özlem dolu bir el".--Beyaz kent ve peygamberi.--Romanya: Latin tutkusu oyunu.--Bükreş'te Athenee Palace Oteli.--Tuna'nın acı sonu.--Moldavya: "Kin tutmaya koşulmuşuz".--Drakula'nın şatosu ardındaki topraklar: Bukovina'nın resimli manastırları.--Transilvanya sesleri.--Transilvanya masalı: fareli köyün kavalcısının çocukları Hamelşn'e geri dönüyor.--Timisoara'ya bir bakış.--Bulgaristan: komünist bizans masalları.--Vücutlarımızın sıcaklığı.--arkadaşlığın edeli.--Kötü ile iyi.--Yunanistan: Batı'nın kapatması, Doğu'nun gelini.--Uğurlar olsun Selanik.--"Bana öğret zorba. Oynamasını öğret!'".--Gizli tarih.--Adrianopol'e giden yol.
Türkçe'de "sıradağlar" demek olan Balkanlar Tuna'dan Çanakkale'ye, Istranca'dan İstanbul'a uzanır ve her ne kadar bir Macar ya da bir Yunanlı tarafından bu durum hoş karşılanmasa da Macaristan, Romanya, Yugoslavya, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'nin bir bölüm toprakları için kullanılan bir terimdir. Balkanlar acılı yiyen, sert içkiler içen, alacalı giyinen, kolayca sevip kolay cana kıyabilen ve savaşları başlatma konusunda üstün yetenekleri olan şen insanlarla dolu eğlenceli bir yarımadadır. İmgelem gücü az olan Batılılar, onların soyluluklarına burun kıvırıp istekleriyle alay ettiler ve yabanıl teröristlerden korkup gizli bir kıskançlıkla onlara tepeden baktılar. Karl Marx, Balkan halklarına 'etnik süprüntüler' dedi. Ben, yirmilerinde başıboş bir genç, onlara taptım. -C. L. Sulzberger, Uzun Bir Kandiller Dizisi- (Arka Kapak)
In Turkish.