"Anayasa, basit gerçeği ile, politiği hukuka dönüştürme, önce siyasi sonra da sosyal sistemi kurumsallaştırma işlemidir. Anayasacılar siyasi sistemin kurumsallaşmış şekline , dar anlamda, "siyasi rejim" adını vermiş ve kurumsal nayasa hukuku"na öncelik tanımışlardır. Kurulmakta olan anayasa bilimi ise , klasik teorinin bölmelere ayırdığı siyasi-sosyal sistemin kurumsallaşmış bütününün,kısaca anayasal sistmein bilimidir. Siyasi rejimden anayasal sisteme geçiş, formalizmden realizme geçişin de başlangıç noktasıdır. Anayasa hukukunun bu yeni problematiği ve metodolojisini de etkileyip değiştirmiştir. Anayasa Bilimi başlığını taşıyan bu çalışma taslağı birinci kesitinde, yeni anayasa problematiği ve metodolojisi,sosyal-siyasi sistemde hukuki yapılanma ya da kaynaklar teorisi incelenmiştir. Anayasa problematiği ve metodu ile kaynaklar teorisi, "plüralist anayasa teorisi" nin ilk verileridir. İkinci kesit incelme konusu, anayasal sistem kurucu unsurları Sivil Toplum ve Devlet'dir. Bu ikinci kesitte önce, Sivil Toplum-Devlet düalizmi çerçevesinde "Hurriyetler Anayasa Hukuku", demokratik model ve konvansiyonlar mimarisi, sonra da Devlet problematiği üzerine durulmuştur.Üçüncü kesit konusu, anayasal sistem analizlerinde teorik ve kavramsal yenilenmelerdir. Yeni analiz şeması kurumsal-partizan modeller ikilisi üzerine kurulmuştur."--Back cover.