Lezzetin fizyolojisi ya da yüce mutfak üzerine düşünceler / Jean Anthelme Brillant-Savarin ; Fransızca aslından çeviren Heval Bucak.

By: Brillat-Savarin, 1755-1826 [author.]Contributor(s): Bucak, Heval [translator.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Original language: French İstanbul : Oğlak, 2016©2015 Edition: Birinci baskı: 2016Description: 349 pages : illustrations ; 23 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789753299183 (paperback)Uniform titles: Physiologie du goût, ou, Méditations de gastronomie transcendante. Turkish Subject(s): GastronomyLOC classification: TX637 .B7519 2016Summary: Gasterea güzel sanatların onuncu perisidir: Damak zevklerini yönetir. Gastronomi, lezzeti zevk açısından olduğu gibi, acı açısından da ele alır; lezzetin yol açabileceği dereceli heyecanları keşfet-miştir, bunun etkilerini düzenlemiş ve kendisine saygısı olan bir insanın asla aşmaması gereken sınırları belirlemiştir. Mutfak sanatı, sanatların en eskisidir, çünkü Âdem aç doğ-muştur ve yeni doğan bebek bu dünyaya ulaşır ulaşmaz, ancak sütannesinin koynunda dinen çığlıklar atar. Sofra zevki her yaşta, her koşulda, her ülkede ve her gün vardır. Bu, diğer zevklerle birlikte yaşanır ve diğerlerini kay- bettiğimizde bizi avutan son zevk olarak kalır. Yeni bir yemeğin keşfi, insan ırkının mutluluğuna, bir yıldızın keşfinden daha çok katkıda bulunur.
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon TX 637 .B7519 2016 (Browse shelf (Opens below)) Available 0010603

Gasterea güzel sanatların onuncu perisidir: Damak zevklerini yönetir. Gastronomi, lezzeti zevk açısından olduğu gibi, acı açısından da ele alır; lezzetin yol açabileceği dereceli heyecanları keşfet-miştir, bunun etkilerini düzenlemiş ve kendisine saygısı olan bir insanın asla aşmaması gereken sınırları belirlemiştir. Mutfak sanatı, sanatların en eskisidir, çünkü Âdem aç doğ-muştur ve yeni doğan bebek bu dünyaya ulaşır ulaşmaz, ancak sütannesinin koynunda dinen çığlıklar atar. Sofra zevki her yaşta, her koşulda, her ülkede ve her gün vardır. Bu, diğer zevklerle birlikte yaşanır ve diğerlerini kay- bettiğimizde bizi avutan son zevk olarak kalır. Yeni bir yemeğin keşfi, insan ırkının mutluluğuna, bir yıldızın keşfinden daha çok katkıda bulunur.