Kilidin öte tarafı : gardiyanlar / Yonca Güneş Yücel ; editör Merve Öztürk ; kapak Suat Aysu ; kapak fotoğrafı Alexandru Cristian Ciobanu.

By: Yücel, Yonca Güneş, 1982- [author.]Contributor(s): Öztürk, Merve | Aysu, Suat [cover designer.] | Ciobanu, Alexandru Cristian [photographer.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: İletişim Yayınları | İletişim Yayınları ; 2471. | İletişim YayınlarıAraştırma-inceleme dizisi ; 408.İstanbul : İletişim Yayınları, 2017©2017 Edition: Birinci baskı: 2017Description: 296 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789750521898 (paperback)Other title: GardiyanlarSubject(s): Prisons -- Officials and employees | Prisons -- Officials and employees -- Attitudes | Prisons -- Officials and employees -- Turkey | Prisons -- Officials and employees -- Attitudes -- TurkeyLOC classification: HV8763 .Y83 2017Review: "... infaz koruma memurluğu çocukluk hayalim değildi. Emin ol! Türkiye'de kaç tane memur var, infaz ve koruma memuru, atıyorum yüz bin, yüz binin bir tanesinin bile hayali değildir. Herkes ekmek davasında." Yonca Güneş Yücel cezaevi yaşamını infaz ve koruma memurlarının gözünden aktarıyor. Mesleği nasıl seçtiklerini, hem kendi aralarındaki hem tutuklu ve hükümlülerle olan ilişkilerini, meslekle ilgili sıkıntılarını, çalışma koşullarını saha araştırmasıyla destekliyor. Gardiyanların toplum gözündeki değerlerinden üniformalarının oluşturduğu algıya dek yaşadıkları rahatsızlıkları, sosyal haklarına dair sorunları, devletten gördükleri "üvey evlat" muamelesini ele alıyor. Şimdiye kadar göz ardı edilmiş infaz ve koruma memurlarına dair derinlemesine bir bilgi sunan Gardiyanlar, özellikle hapishane kavramı ve konusuyla ilgilenenler için önemli bir kaynak niteliğinde... "...toplumsal olarak cezaevlerinin kötü olmasına rıza gösterildiğine, tutuklu ve hükümlülerin zor koşullarda infaz sürelerini geçirmelerinin zaten toplum tarafından istenildiğine ve her koşulda isteneceğine dair yaklaşımların ikircikli hali, infaz ve koruma memurları tarafından teşhir edilir. Öyle ki, 'kötülüğü' kendilerinden bekleyen ve hatta bunu yapmaya başka biçimleriyle -vicdani, ahlâki vs.- zorlayan ve bunu sadece seyirci kalma sorumluluğuyla üstlenen bir toplumun başkaca bir 'kötülüğünden' söz ederler. Paavo Haavikko'nun Kullervo'nun Öyküsü'nde dediği gibi '...[S]ana kötü davranmam gerekiyor. Yoksa benim gerçek olduğuma inanmıyorsun.'".--Cover back.
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon HV 8763 .Y83 2017 (Browse shelf (Opens below)) Available 0011658

Includes bibliographical references (pages 291-296).

"... infaz koruma memurluğu çocukluk hayalim değildi. Emin ol! Türkiye'de kaç tane memur var, infaz ve koruma memuru, atıyorum yüz bin, yüz binin bir tanesinin bile hayali değildir. Herkes ekmek davasında." Yonca Güneş Yücel cezaevi yaşamını infaz ve koruma memurlarının gözünden aktarıyor. Mesleği nasıl seçtiklerini, hem kendi aralarındaki hem tutuklu ve hükümlülerle olan ilişkilerini, meslekle ilgili sıkıntılarını, çalışma koşullarını saha araştırmasıyla destekliyor. Gardiyanların toplum gözündeki değerlerinden üniformalarının oluşturduğu algıya dek yaşadıkları rahatsızlıkları, sosyal haklarına dair sorunları, devletten gördükleri "üvey evlat" muamelesini ele alıyor. Şimdiye kadar göz ardı edilmiş infaz ve koruma memurlarına dair derinlemesine bir bilgi sunan Gardiyanlar, özellikle hapishane kavramı ve konusuyla ilgilenenler için önemli bir kaynak niteliğinde... "...toplumsal olarak cezaevlerinin kötü olmasına rıza gösterildiğine, tutuklu ve hükümlülerin zor koşullarda infaz sürelerini geçirmelerinin zaten toplum tarafından istenildiğine ve her koşulda isteneceğine dair yaklaşımların ikircikli hali, infaz ve koruma memurları tarafından teşhir edilir. Öyle ki, 'kötülüğü' kendilerinden bekleyen ve hatta bunu yapmaya başka biçimleriyle -vicdani, ahlâki vs.- zorlayan ve bunu sadece seyirci kalma sorumluluğuyla üstlenen bir toplumun başkaca bir 'kötülüğünden' söz ederler. Paavo Haavikko'nun Kullervo'nun Öyküsü'nde dediği gibi '...[S]ana kötü davranmam gerekiyor. Yoksa benim gerçek olduğuma inanmıyorsun.'".--Cover back.