Cezaevinden Memet Fuat'a mektuplar / Nâzım Hikmet.

By: Nâzım Hikmet, 1902-1963Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: Adam | Adam ; 343. | AdamMektuplar ; 2.İstanbul : Adam Yayınları, 2003 ©1989Edition: Adam Yayınları'nda on dördüncü basımDescription: 135 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9754180105 (paperback)Subject(s): Nâzım Hikmet, 1902-1963 -- Correspondence | Memet Fuat, 1926-2002 -- Correspondence | Authors, Turkish -- 20th century -- CorrespondenceLOC classification: PL248.N3956 C49 2003Summary: Oğlum, Mektubunu aldım. Bayram ettim. Sen daha o kadar gençsin ki hatıraları olmayan ve hatıralara değerlerini vermesini öğrenmemiş olansın. Halbuki ben artık hatıraları olan ve hatıralara değer verecek kadar ihtiyarlamışım. Bunun içindir ki, mektubunu alır almaz, doğrudan doğruya, senin kırmızı çocukluk başının etrafında halkalanan güzel yıllarım hemen canlanıverdiler. Senin çocukluğunu ve kendi gençliğini tekrar yaşadım. Dünyada en çok sevdiğim insanlardan biri anandır ve senin sevgin hemen bunun yanındadır ve ondan ayrılmaz. O kadar ki ne zaman ananı düşünsem derhal senin çocukluğundan çeşitli basamaklar gözümün önüne gelir. Seni Kadıköy'de apartmanda, bana kapıyı açarken ve boynuma sarılıken görürüm. Seni Erenköy'de ilk mektebe gittiğin zamanki önlüklü halinle görürüm. Velhasıl sen benim en güzel yıllarımın ve yüreğimin içinde dünyanın en güzel ve en iyi kadın başıyla yan yana ve ondan ayrılmaz bir haldesin. Sen benim oğlumsun. Sana oğlum derken içimin nasıl saadetle dolduğunu henüz kestiremeyecek kadar gençsin. Bundan altı yıl öncesine kadar kafanın ve zevklerinin teşekkülünde amil olan bendim....
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .N3956 C49 2003 (Browse shelf (Opens below)) Available 0001584

Oğlum, Mektubunu aldım. Bayram ettim. Sen daha o kadar gençsin ki hatıraları olmayan ve hatıralara değerlerini vermesini öğrenmemiş olansın. Halbuki ben artık hatıraları olan ve hatıralara değer verecek kadar ihtiyarlamışım. Bunun içindir ki, mektubunu alır almaz, doğrudan doğruya, senin kırmızı çocukluk başının etrafında halkalanan güzel yıllarım hemen canlanıverdiler. Senin çocukluğunu ve kendi gençliğini tekrar yaşadım. Dünyada en çok sevdiğim insanlardan biri anandır ve senin sevgin hemen bunun yanındadır ve ondan ayrılmaz. O kadar ki ne zaman ananı düşünsem derhal senin çocukluğundan çeşitli basamaklar gözümün önüne gelir. Seni Kadıköy'de apartmanda, bana kapıyı açarken ve boynuma sarılıken görürüm. Seni Erenköy'de ilk mektebe gittiğin zamanki önlüklü halinle görürüm. Velhasıl sen benim en güzel yıllarımın ve yüreğimin içinde dünyanın en güzel ve en iyi kadın başıyla yan yana ve ondan ayrılmaz bir haldesin. Sen benim oğlumsun. Sana oğlum derken içimin nasıl saadetle dolduğunu henüz kestiremeyecek kadar gençsin. Bundan altı yıl öncesine kadar kafanın ve zevklerinin teşekkülünde amil olan bendim....