Includes bibliographical references.

Osmanlı mirasının bizlere yansıttığı çoğunluk ve azınlık algılamasının bugün modern anlamda bir vadandaşlığa dönüştüğünü hala söyleyemiyoruz. Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren gündeme gelen kimlik ve vatandaşlık meselesi, bir yandan idealize edilmiş bir söylem içinde dokunulmaz kılınırken, devletin politikaları söz konusu vatandaşlığa kuramsal ve pratik açıdan zedelemekten geri kalmadı. Diğer taraftan bugün, modern dünyanın da yeniden çoğunluk ve azınlık kavramlarını ele alma zorunluluğu içinde olduğu görülmekte. Dolayısıyla Türkiye henüz modernliğin gereğine uygun bir vatandaşlığın kimliksel temelini oturtmadan, modernliğin ötesine geçtiği söylenebilecek toplumsal taleplerle ve bunları meşrulaştıran evrensel bir algılama ile karşı karşıya...Elinizdeki çalışma, Türkiye'nin AB sürecinde etno-kültürel ve sosya-kültürel farklılıkların yönetimine ilişkin yaşanan bu dönüşümü, disiplinlerarası bir yaklaşımla ele almakta. TESEV olarak, bu karmaşık ve hayati meseleyi alanın en yetkin kalemlerinin süzgeci içinden kamuoyuna sunarkeni ortaya çıkan kapsamlı derlemenin, Türkiye'deki vatandaşlık tartışması açısından ufuk açıcı olmakta kalmayıp, ülkenin demokratlaşmasına yönelik önemli bir referans oluşturacağını da düşünüyoruz.--Back cover.