Hüzne veda: anılar/ Hilmi Çelik; yayına hazırlayan Muhittin Salih Eren.
Material type:
Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Date due | Barcode |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | PL 248 .Ç454 H89 2008 (Browse shelf (Opens below)) | Available | 0002689 |
İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde, yaşamın sunduğu olanaklardan yaşayanlara eşit pay düşmemiş. Bugün de düşmemekte ve kesin olarak yarın da düşmeyecek. Yüzyıllardır, toplumsal iletilerde bu böyle gitmez dense de, bu hep böyle gitmiş. Nedeni, niçini, nasılı ise uzun hikaye. Sonuçta insan, bilerek ve isteyerek olmasa da, hep bir yerlerden katılıyor yaşama. Şans ya da kader denen şey, işte burada rolünü oynamaya başlıyor. Yaratılanları, insanca yaşamaya ulaştıran yollar, kimilerinin tam evinin önünden geçiyor, kimileri o yolu bulabilmek için büyük uğraşlarla dolu uzun yıllar harcıyor, kimileri ise o yolu görmeden, bilmeden göçüp gidiyor. Geriye üç ayrı çerçeveli bir resim kalıyor. O yola ulaşıp, insan gibi yaşayan ya da yaşamaya çalışanlar, o yolun varlığını bildiği halde hiçbir zaman ulaşamayanlar ve böyle bir yolun varlığından bile haberdar olamayanlar. Böylece gelir gider insanlar. Sonuç olarak herkesin yaşamıyla ilgili söyleyecekleri elbette vardır. Kimileri yazmaya üşenir ya da erteler, kimileri yazmaya değer bulmaz yaşadıklarını, kimileri de yüreğine gömer ve kendisiyle birlikte götürür biriktirdiklerini, bilinmezler ülkesine. Ne yazık ki, bütün bunları yaparken, insanın yaşadıklarıyla büyüdüğünü, toplumların da büyüttükleriyle yaşadığını düşünmezler bile.--Back cover.