Ajar / Barış Andırınlı ; yayın yönetmeni Derviş Şentekin ; kapak tasarımı Cüneyt Çomoğlu ; son okuma Yankı Enki.

By: Andırınlı, Barış, 1977- [author.]Contributor(s): Şentekin, Derviş [publishing director.] | Çomoğlu, Cüneyt [cover designer.] | Enki, Yankı [redaktor.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: Çınar Yayınları ; Türkçe edebiyat ; 98.Gümüşsuyu, İstanbul : Çınar Yayınları, 2018©2018 Edition: Birinci baskı: Nisan 2018, İstanbulDescription: 411 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789753483582 (paperback)Subject(s): Turkish fiction | Turkish literature | Authors, TurkishLOC classification: PL248.A535 A43 2018Summary: Barış Andırınlı, edebiyat dünyamıza taze bir soluk getiren romanı Kopoy'dan sonra, Ajar'da da yalın bir dil ve dokunaklı bir öyküyle baş başa bırakıyor bizi. Birçok farklı mesleğin ardından sokak sanatçılığına soyunan, kendine özgü sıradışı yeteneği olan bir kahramanın, Anadolu'dan İstanbul'a uzanan tuhaf yaşamından sahneler izletiyor. "Buraya ilk kez ayak basıyordum. Tekin yerler değildi. Küçüktüm. Babam fundalığı sınır çekmişti. Ötesini yasaklamıştı. Evi buldum. Tarlanın içindeydi. Tarla dediğim bahçe. Bir dönüm çorak arazi. Gül eksen taş büyür. Toprak yüzüne tükürür. Üzerinde tek göz bir kulübeydi. Sanki terk edilmişti. Kararmış ahşap. Çürümüş. Harap. Çatısı birkaç yerden bel vermişti. Kıyısı köşesi muşambayla yamanmış. Bir camı kırılmıştı. Kırık yer kartonla kapanmış. Etrafına paçavra tıkanmıştı. Önünden bir yol su akıyordu. Pis. Lağım. Kokunun üzerinden atladım. Kulübe yanında bir ip geriliydi. Don atlet entari asılıydı. İnsan yaşadığını öyle anladım. Kapıya geldim. Aralıktı. Ajar. İşte. Bütün ahlaksızlıklara davet çıkartıyordu. Musibeti buyur ediyordu. İttim. Açıldı."--Back cover.
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .A535 A43 2018 (Browse shelf (Opens below)) Available 0015146

Barış Andırınlı, edebiyat dünyamıza taze bir soluk getiren romanı Kopoy'dan sonra, Ajar'da da yalın bir dil ve dokunaklı bir öyküyle baş başa bırakıyor bizi. Birçok farklı mesleğin ardından sokak sanatçılığına soyunan, kendine özgü sıradışı yeteneği olan bir kahramanın, Anadolu'dan İstanbul'a uzanan tuhaf yaşamından sahneler izletiyor. "Buraya ilk kez ayak basıyordum. Tekin yerler değildi. Küçüktüm. Babam fundalığı sınır çekmişti. Ötesini yasaklamıştı. Evi buldum. Tarlanın içindeydi. Tarla dediğim bahçe. Bir dönüm çorak arazi. Gül eksen taş büyür. Toprak yüzüne tükürür. Üzerinde tek göz bir kulübeydi. Sanki terk edilmişti. Kararmış ahşap. Çürümüş. Harap. Çatısı birkaç yerden bel vermişti. Kıyısı köşesi muşambayla yamanmış. Bir camı kırılmıştı. Kırık yer kartonla kapanmış. Etrafına paçavra tıkanmıştı. Önünden bir yol su akıyordu. Pis. Lağım. Kokunun üzerinden atladım. Kulübe yanında bir ip geriliydi. Don atlet entari asılıydı. İnsan yaşadığını öyle anladım. Kapıya geldim. Aralıktı. Ajar. İşte. Bütün ahlaksızlıklara davet çıkartıyordu. Musibeti buyur ediyordu. İttim. Açıldı."--Back cover.