Babalar ve oğullar : Tanzimat romanının epistemolojik temelleri / Jale Parla.

By: Parla, Jale, 1945- [authoır.]Material type: TextTextSeries: Edebiyat Eleştirisiİstanbul : İletişim Yayınları, 2012 ©1990Edition: Onuncu baskıDescription: 150 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789755700770 (paperback)Subject(s): Fathers and sons in literature | Turkish fiction -- 19th century -- History and criticism | Boğaziçi Üniversitesi -- Faculty -- WorksLOC classification: PL223 .P37 2012Summary: Bu çalışmada Jale Parla, Türk romanının doğuşunda belirleyici olan bilgi kuramını, babalar ve oğullar eğretilemesi çerçevesinde inceliyor. Parla'ya göre, baba-oğul ilişkisi, Tanzimat döneminde bir çatışma değil, devamlılık ilişkisidir. Bu muhafazakar ilişkinin oğulları, ilk romancılarımızdır. Hepsi, kaybedilmiş bir babanın arayışı içinde, kendileri vesayet üstlenmek zorunda kalmış otoriter çocuklardır. Bağlı oldukları otorite, mutlak bir İslam kültürü ve epistemolojisidir... Tanzimat yazarlarının şöyle bir normatif öncelikler sıralamasına bağlı kaldıklarını söyleyebiliriz: Yenileşme hareketinin temelini, ahlaki ve kültürel boyutlarıyla, Doğu'nun dünya görüşü oluşturmalıdır; bu dünya görüşünün bekçisi, toplum düzeyinde padişah, aile düzeyinde baba, edebiyat düzeyinde yazardır. Tanzimat gibi, mutlak otoritelerin zaafa düştüğü süreçlerde dünya görüşü hala mutlakçı olmayı sürdürüyorsa, yazara babalık görevi düşer. Her Tanzimat yazarının içinde bir "mürebbi-i efkar" gizlidir; her satır, "nazende tıfl"ın terakkisi içindir.
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 223 .P37 2012 (Browse shelf (Opens below)) Available 0002139

Bu çalışmada Jale Parla, Türk romanının doğuşunda belirleyici olan bilgi kuramını, babalar ve oğullar eğretilemesi çerçevesinde inceliyor. Parla'ya göre, baba-oğul ilişkisi, Tanzimat döneminde bir çatışma değil, devamlılık ilişkisidir. Bu muhafazakar ilişkinin oğulları, ilk romancılarımızdır. Hepsi, kaybedilmiş bir babanın arayışı içinde, kendileri vesayet üstlenmek zorunda kalmış otoriter çocuklardır. Bağlı oldukları otorite, mutlak bir İslam kültürü ve epistemolojisidir... Tanzimat yazarlarının şöyle bir normatif öncelikler sıralamasına bağlı kaldıklarını söyleyebiliriz: Yenileşme hareketinin temelini, ahlaki ve kültürel boyutlarıyla, Doğu'nun dünya görüşü oluşturmalıdır; bu dünya görüşünün bekçisi, toplum düzeyinde padişah, aile düzeyinde baba, edebiyat düzeyinde yazardır. Tanzimat gibi, mutlak otoritelerin zaafa düştüğü süreçlerde dünya görüşü hala mutlakçı olmayı sürdürüyorsa, yazara babalık görevi düşer. Her Tanzimat yazarının içinde bir "mürebbi-i efkar" gizlidir; her satır, "nazende tıfl"ın terakkisi içindir.