Tek yol : roman / Aziz Nesin ; kapak resmi Mustafa Delioğlu.

By: Nesin, Aziz, 1915-1995 [author.]Contributor(s): Delioğlu, Mustafa [artist.]Material type: TextTextİstanbul : Nesin Yayınevi, 2013Edition: Nesin Yayınevi'nde üçüncü basım: Kasım 2013Description: 430 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9786055794088 (paperback)Subject(s): Turkish fiction | Turkish literature | Authors, TurkishLOC classification: PL248.N47 T4 2013Summary: "Bu romanın kahramanını 1951 yılında Üsküdar Paşakapısı Cezaevinde tanımıştım. Elli yaşın üstünde sabıkalı bir sahteciydi. Romanda tastamam bu adamı anlattığımı söyleyecek değilim. Hatta anlattığım, hiç de bu adam değildir, denilebilir. Ama, romanda anlattığım Paşazade'yi bana esinleten canlı kaynak, cezaevinde tanımış olduğum o sabıkalı sahteci Paşazade olmuştur. Sabıkalarını artırıp üreterek anlatmaktan beğeni, hatta onur duyan ünlü kadın avcısı Eyüplü Halit, sahte gazeteci Mahmut Saim ya da Muslukçu Tevfik gibi sabıkalılardan ayrımı vardı. Paşazade, başına gelen bu belalar için, öbürleri gibi, "Elden ne gelir, yazgım böyleymiş... Alın yazım bu..." diye kendisini avutmazdı. O vicdanını susturmak için suç işlemesine daha beşeri bir gerekçe uydurmuştu; şöyle derdi: Tek yol kalmıştı: Sahtecilik... Başka hiçbir umarım yoktu, sahtecilik yapmak zorundaydım... Bütün yollar bana kapalıydı, önümde yalnız tek yol vardı. İşte bu romana "Tek Yol" adı verişim bundandır. Bu yüzden "çaresiz kalanların" yada "çaresiz kaldığını sananların" romanını yazmak istedim."
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .N47 T4 2013 (Browse shelf (Opens below)) Available 0002482

İlk basım : 1978. 1978-1998 arasında 6 kez, toplam 48 bin adet basıldığı bildirilmiştir.

"9. baskı, 51.500 kitap"--Cover.

"Bu romanın kahramanını 1951 yılında Üsküdar Paşakapısı Cezaevinde tanımıştım. Elli yaşın üstünde sabıkalı bir sahteciydi. Romanda tastamam bu adamı anlattığımı söyleyecek değilim. Hatta anlattığım, hiç de bu adam değildir, denilebilir. Ama, romanda anlattığım Paşazade'yi bana esinleten canlı kaynak, cezaevinde tanımış olduğum o sabıkalı sahteci Paşazade olmuştur. Sabıkalarını artırıp üreterek anlatmaktan beğeni, hatta onur duyan ünlü kadın avcısı Eyüplü Halit, sahte gazeteci Mahmut Saim ya da Muslukçu Tevfik gibi sabıkalılardan ayrımı vardı. Paşazade, başına gelen bu belalar için, öbürleri gibi, "Elden ne gelir, yazgım böyleymiş... Alın yazım bu..." diye kendisini avutmazdı. O vicdanını susturmak için suç işlemesine daha beşeri bir gerekçe uydurmuştu; şöyle derdi: Tek yol kalmıştı: Sahtecilik... Başka hiçbir umarım yoktu, sahtecilik yapmak zorundaydım... Bütün yollar bana kapalıydı, önümde yalnız tek yol vardı. İşte bu romana "Tek Yol" adı verişim bundandır. Bu yüzden "çaresiz kalanların" yada "çaresiz kaldığını sananların" romanını yazmak istedim."