Kırk yılda bir gibisin / Cezmi Ersöz.

By: Ersöz, Cezmi [author.]Material type: TextTextİstanbul : Tekin Yayınevi, 2013Edition: Tekin Yayınevi dördüncü basımDescription: 110 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789754782561 (paperback)Subject(s): Turkish essaysLOC classification: PL248.E772 K575 2013Summary: Biraz Sabahattin Ali'nin, "Kürk Mantolu Madonna"sıydın; biraz Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, "Huzur"da anlattığı Nuran ve en çok da Nilgün Marmara'ydın. Ne yalan söylemeli; yine Tanpınar'ın "Yaz Yağmuru" hikayesindeki o büyülü, o uçarı kadında da senden çok izler vardı. Masum bir sevinç için, ikbal yakan kadınlardandın sen... Bir cinnetin, bir karabasanın yaşandığı bu hayatta artık yoksun. "İyi ki de yoksun, " diyorum; çünkü çok acı çekerdin. Beynindeki esrar da yetmezdi seni avutmaya. Ölümüne kadar sana olan aşkımı bir sır gibi saklayıp bu aşk o derin merhametinle bağlandığın için, sana minnettarım. Sen benim için, kırk yılda bir gibisin; öyle eksik, öyle hazin, öyle paramparça...
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .E772 K575 2013 (Browse shelf (Opens below)) Available 0001555
Browsing MEF Üniversitesi Kütüphanesi shelves, Shelving location: Genel Koleksiyon Close shelf browser (Hides shelf browser)
PL 248 .E77 Z774 2015 Vaiz : öteki Mehmed Âkif / PL 248 .E772 Ö587 2010 Ölürsem beni seninle ararlar şimdi / PL 248 .E772 B465 2010 Beni asıl hayat aldattı / PL 248 .E772 K575 2013 Kırk yılda bir gibisin / PL 248 .E772 S335 2008 Saçlarının kardeş kokusu / PL 248 .E772 S66 2009 Son yüzler / PL 248 .E776 İ35 2008 İçime gir ama sigaranı söndürme /

Biraz Sabahattin Ali'nin, "Kürk Mantolu Madonna"sıydın; biraz Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, "Huzur"da anlattığı Nuran ve en çok da Nilgün Marmara'ydın. Ne yalan söylemeli; yine Tanpınar'ın "Yaz Yağmuru" hikayesindeki o büyülü, o uçarı kadında da senden çok izler vardı. Masum bir sevinç için, ikbal yakan kadınlardandın sen... Bir cinnetin, bir karabasanın yaşandığı bu hayatta artık yoksun. "İyi ki de yoksun, " diyorum; çünkü çok acı çekerdin. Beynindeki esrar da yetmezdi seni avutmaya. Ölümüne kadar sana olan aşkımı bir sır gibi saklayıp bu aşk o derin merhametinle bağlandığın için, sana minnettarım. Sen benim için, kırk yılda bir gibisin; öyle eksik, öyle hazin, öyle paramparça...