Canların cinsiyeti : alevilik ve kadın / Nimet Okan ; editör Tanıl Bora ; yayına hazırlayan Merin Sever ; kapak Suat Aysu.

By: Okan, Nimet, 1972-Contributor(s): Bora, Tanıl, 1963- [editor.] | Sever, Merin [editor.] | Aysu, Suat [cover designer.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: İletişim Yayınları | İletişim Yayınları ; .2378. | İletişim YayınlarıAraştırma inceleme dizisi ; 393.Publisher: İstanbul : İletişim Yayınları, 2016Copyright date: ©2016Edition: Birinci baskı: 2016Description: 256 pages : illustrations ; 21 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789750520914 (paperback)Other title: Alevilik ve kadınSubject(s): Alevis -- Turkey -- Societies, etc | Women -- TurkeyLOC classification: BP195.A74 O53 2016Summary: "Bizim erkeklerimize göre kadın dediğin evde oturur, işini yapar, gücüne bakar, bir yere gitmez... Alevilerde kadın-erkek eşittir yok. Onlar sözde... Çoğu [kadın] ceme giderken bile eşinden izin alıp gidiyor." "Çok fena küsüyorum, kararıyorum o insanlara... Mal mülk için 'O kız, bu oğlan,' diyorlar; 'Kız ele gidiyor, alıyor götürüyor malı,' diyorlar. Kızı 'el' görüyorlar." "Babam 'Sünni olmasın, isterse köyümün en kötüsü olsun; yeter ki kızım dışarı gitmesin,' derdi; dediği de oldu." Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul... Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor. Okula yazdırılmayan, hekime gönderilmeyen, miras hakkı çoğu zaman gasp edilen kadınların hikâyelerini öğreniyoruz. Canların Cinsiyeti, bizi Alevilik gelenekleri içinden geçirerek onun özel bir koluna, ismini bir kadından alan Anşabacılı topluluğunu keşfe götürüyor. Tarihi Osmanlı dönemine uzanan bu topluluk da isimlerinden başlayarak cinsiyetlerarası eşitliğe yaptığı vurguyla tanınıyor, posta oturan "bacı"larıyla gurur duyuyor. Nimet Okan ise görünürdeki gurur perdesinin arkasında kalan isyana, Alevi kadınların isyanına dikkat kesiliyor. Bunu yaparken, devlet nezdinde karşılığını bulan Alevi-Sünni ayrımına, Alevilerin kendi içlerindeki dinî-sosyal-ekonomik hiyerarşiye, büyük kentlerde keskinleşen sınıf farkına değinmeyi de ihmal etmiyor. Canların Cinsiyeti, sloganlara-klişelere düşmeden, gerçekleri "keşfetmek" için...--Back cover.
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon BP 195 .A74 O53 2016 (Browse shelf (Opens below)) Available 0011734

Includes bibliographical references (pages 247-252) and index.

"Bizim erkeklerimize göre kadın dediğin evde oturur, işini yapar, gücüne bakar, bir yere gitmez... Alevilerde kadın-erkek eşittir yok. Onlar sözde... Çoğu [kadın] ceme giderken bile eşinden izin alıp gidiyor." "Çok fena küsüyorum, kararıyorum o insanlara... Mal mülk için 'O kız, bu oğlan,' diyorlar; 'Kız ele gidiyor, alıyor götürüyor malı,' diyorlar. Kızı 'el' görüyorlar." "Babam 'Sünni olmasın, isterse köyümün en kötüsü olsun; yeter ki kızım dışarı gitmesin,' derdi; dediği de oldu." Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul... Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor. Okula yazdırılmayan, hekime gönderilmeyen, miras hakkı çoğu zaman gasp edilen kadınların hikâyelerini öğreniyoruz. Canların Cinsiyeti, bizi Alevilik gelenekleri içinden geçirerek onun özel bir koluna, ismini bir kadından alan Anşabacılı topluluğunu keşfe götürüyor. Tarihi Osmanlı dönemine uzanan bu topluluk da isimlerinden başlayarak cinsiyetlerarası eşitliğe yaptığı vurguyla tanınıyor, posta oturan "bacı"larıyla gurur duyuyor. Nimet Okan ise görünürdeki gurur perdesinin arkasında kalan isyana, Alevi kadınların isyanına dikkat kesiliyor. Bunu yaparken, devlet nezdinde karşılığını bulan Alevi-Sünni ayrımına, Alevilerin kendi içlerindeki dinî-sosyal-ekonomik hiyerarşiye, büyük kentlerde keskinleşen sınıf farkına değinmeyi de ihmal etmiyor. Canların Cinsiyeti, sloganlara-klişelere düşmeden, gerçekleri "keşfetmek" için...--Back cover.