İstanbul'da bir zürafa / Sunay Akın ; editör Rûken Kızıler.
Material type:
Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Date due | Barcode |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | DR 728 .A45 2018 (Browse shelf (Opens below)) | Available | 0013925 |
Browsing MEF Üniversitesi Kütüphanesi shelves, Shelving location: Genel Koleksiyon Close shelf browser (Hides shelf browser)
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
DR 727 .B85 K67 2018 İstanbullu Bulgarlar ve eski İstanbul / | DR 727 .G74 İ78 2019 İstanbullu Rumlar ve 1964 sürgünleri : Türk toplumunun homojenleşmesinde bir dönüm noktası / | DR 728 .İ88 2000 İstanbul'da zaman / | DR 728 .A45 2018 İstanbul'da bir zürafa / | DR 728 .A76 2015 v.1 Antik çağ'dan XXI. yüzyıla büyük İstanbul tarihi / | DR 728 .A76 2015 v.2 Antik çağ'dan XXI. yüzyıla büyük İstanbul tarihi / | DR 728 .A76 2015 v.3 Antik çağ'dan XXI. yüzyıla büyük İstanbul tarihi / |
II. Mahmut'un tahtta oturduğu 1823 yılında, İstanbul Limanı'na yanaşan bir gemiden indirilen yükler arasında, bir de zürafa vardır. Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın padişaha armağan olarak gönderdiği zürafa, kendisini ilk kez gören İstanbullular'ın şaşkın bakışları arasında Çinili Köşk Meydanı'na getirilir. Zürafa, padişahın 27 Kasım günü buyurduğu fermanla görücüye çıkar. Hayvanın ağaçların yapraklarını yiyişi hayranlıkla izlenirken, Habeş Ahmet Ağa hazırladığı senaryoyu başlatmak üzere bağırır: "Zürafa müteyemmen ve mübarek bir hayvan olup onu eliyle tutarak bir kere gezdiren Müslüman yeryüzünde hiçbir zarar ve ziyan görmez." Sonra da, hayvandan çok korkan Abdi Bey'e doğru bakarak şunları söyler: "Haydi, Müslüman olan gelsin, zürafayı şöyle bir gezdirelim. Kim bu hayvanı gezdirirse cennete gidecektir." Padişahın "memuldür" sözü üzerine kendini eller üstünde bulan Padişahın Küpeli Çavuşu Abdi Bey, zürafanın üstüne oturtulur. Abdi Bey'in yalvarmalarından, yakarmalarından korkan zavallı hayvan huysuzlanarak İshakiye Köşkü'ne doğru koşmaya başlar. Bu sırada Abdi Bey'in padişaha seslenişi duyulur: "Ahret hakkını helal eyle efendimiz. İlk menzilimiz ecel beşiğidir. İşte bindim gidiyorum. Elveda." Büyük olasılıkla "Bindim bir alamete, gidiyorum kıyamete" sözü zürafa sırtındaki Abdi Bey tarafından söylenmiştir...--Back cover.