Gece hayatım : rüya anlatısı / Adalet Ağaoğlu.

By: Ağaoğlu, Adalet, 1929-2020Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: İstanbul : Türkiye İş Bankası Yayınları, 2008 ©2008Description: 166 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789944884563 (paperback)Subject(s): Turkish literature | Turkish essays | Women authors, TurkishLOC classification: PL248.A436 G43 2008Summary: Her gündüz geceye hazırlıktır esasen. Gündüzleri dağ başlarında, akarsu kıyılarından, derin deniz diplerinden, uçsuz bucaksız vadilerden, hayatın külfetleri kadar nimetleriyle de harmanlanmış kent meydanlarından, modernizmle postmodernizm arasında giderek daralan bir alanda talan edilmiş işyerlerinden edindiğimiz çoğu gereksiz yüklerle tutarız gecenin yolunu. Gece, geniş kollarıyla güvenli bir sığınak olmuştur hep, ana rahmini hatırlatan bir taraf olması biraz da bundandır belki. Bindiğimiz mumdan kayıklar, gecenin ateşten dehlizlerinde erimek şöyle dursun, yepyeni varlık alanları edinir kendisine. Cahit Sıtkı'nın, "Gece bir sebep değil belki bir neticedir" mısraının gerisinde yatan sır da muhtemelen buradadır. Ve aşklar, geceye yargılı su sarnıçlarıdır biraz da. Sızdırdıkları suyun mahiyeti değil, meziyeti belirleyecektir gecenin derinliğini ve o derinliğe aşina olması gereken aşklar, gündüzün hasarlarından kurtarabildikleri oranda kendilerini, onarabildikleri oranda kanayan yerlerini, yepyeni dirimlere dair yepyeni sözler verebilecektir birbirine. O derin sözlerin geceye ait olması bile başlı başına bir anlamlar manzumesidir zaten. Orada öylece durup bekler her biri bir suretten arta kalan aynalar, serinliği kendine yakıştıramayan saten çarşaflar ve ışıltılı bir ten... Yazarların yazdıkları kadar, belki ondan ziyade, yaşadıkları da ilgilendirir bizi. O hayatların, o yaşantıların geceye ait bölümü, daha bir mercek altındadır sanki. Düşlerin ve düşüşlerin eşlik ettiği geceler, okurun açmaya korktuğu veya sürekli ertelediği bir penceredir kimi zaman da Çünkü çiğ sahne ışıkları, yazıdan ve yazardan yana olmamıştır hiçbir zaman Misak-ı Milli sınırları dahilinde... Gece Hayatım'ı benzersiz kılan sadece ülkenin mevcut koşulları değil, o koşullara rağmen direnişin ve başkaldırının burcunda duran Adalet Ağaoğlu'nun cesaretidir de...
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .A436 G43 2008 (Browse shelf (Opens below)) Available 0001518

Her gündüz geceye hazırlıktır esasen. Gündüzleri dağ başlarında, akarsu kıyılarından, derin deniz diplerinden, uçsuz bucaksız vadilerden, hayatın külfetleri kadar nimetleriyle de harmanlanmış kent meydanlarından, modernizmle postmodernizm arasında giderek daralan bir alanda talan edilmiş işyerlerinden edindiğimiz çoğu gereksiz yüklerle tutarız gecenin yolunu. Gece, geniş kollarıyla güvenli bir sığınak olmuştur hep, ana rahmini hatırlatan bir taraf olması biraz da bundandır belki. Bindiğimiz mumdan kayıklar, gecenin ateşten dehlizlerinde erimek şöyle dursun, yepyeni varlık alanları edinir kendisine. Cahit Sıtkı'nın, "Gece bir sebep değil belki bir neticedir" mısraının gerisinde yatan sır da muhtemelen buradadır. Ve aşklar, geceye yargılı su sarnıçlarıdır biraz da. Sızdırdıkları suyun mahiyeti değil, meziyeti belirleyecektir gecenin derinliğini ve o derinliğe aşina olması gereken aşklar, gündüzün hasarlarından kurtarabildikleri oranda kendilerini, onarabildikleri oranda kanayan yerlerini, yepyeni dirimlere dair yepyeni sözler verebilecektir birbirine. O derin sözlerin geceye ait olması bile başlı başına bir anlamlar manzumesidir zaten. Orada öylece durup bekler her biri bir suretten arta kalan aynalar, serinliği kendine yakıştıramayan saten çarşaflar ve ışıltılı bir ten... Yazarların yazdıkları kadar, belki ondan ziyade, yaşadıkları da ilgilendirir bizi. O hayatların, o yaşantıların geceye ait bölümü, daha bir mercek altındadır sanki. Düşlerin ve düşüşlerin eşlik ettiği geceler, okurun açmaya korktuğu veya sürekli ertelediği bir penceredir kimi zaman da Çünkü çiğ sahne ışıkları, yazıdan ve yazardan yana olmamıştır hiçbir zaman Misak-ı Milli sınırları dahilinde... Gece Hayatım'ı benzersiz kılan sadece ülkenin mevcut koşulları değil, o koşullara rağmen direnişin ve başkaldırının burcunda duran Adalet Ağaoğlu'nun cesaretidir de...