Öğretmenler için beden dili / Çağlayan Babacan ; editör Demet Uyar, Gülderen Çopur ; kapak tasarımı Songül Düzgün.
Material type:
Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Date due | Barcode |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | LB 1033.5 .B33 2016 (Browse shelf (Opens below)) | Available | 0011959 |
Browsing MEF Üniversitesi Kütüphanesi shelves, Shelving location: Genel Koleksiyon Close shelf browser (Hides shelf browser)
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
LB 1029 .F55 F55 2016 The flipped approach to higher education : designing universities for today's knowledge economies and societies/ | LB 1029 .F55 F55 2016 The flipped approach to higher education : designing universities for today's knowledge economies and societies/ | LB 1033 .K48 2011 Öncü öğretmen : idealist öğretmeninin duygu dünyası... / | LB 1033.5 .B33 2016 Öğretmenler için beden dili / | LB 1042 .G85 2018 Ne anlatsak? : eğitimciler için masal anlatma rehberi : 5-6 yaş / | LB 1042 .R3619 2017 Hikâye anlatma sanatı = The storyteller's way : a sourcebook for inspired storytelling / | LB 1044.87 .L443 2020 Teaching in the online classroom : surviving and thriving in the new normal / |
Includes bibliographical references (pages 169-171).
Fizikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir eve sığınırlar. Ev sahibi konuklarına bir şeyler ikram etmek için heyetin yanından ayrılır. Hepsinin dikkati odadaki soba üzerinde toplanır. Soba, yerden bir metre yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair heyet arasında bir tartışma başlar. Her biri karmaşık tespitlerini öne sürer. Biraz sonra ev sahibi salona girer. Ona sobanın yukarıda olmasının nedenini sorarlar. Adam çaresizce ellerini iki yana açarak cevaplar: "Boru yetmedi de..." Bazen gerçekler böyledir: basit, açık ve ortada. Ama zamanla, gerçekle aramıza teorilerden bir duvar örünce doğru bakış açısını kaybederiz. Ağaçlar yüzünden ormanı görememek gibi... Sınıfa bilgimizi, tecrübemizi ve bedenimizi götürürüz. İlk ikisi kolay fark edilmez, üçüncüsü her zaman ortadadır. Kitap, akıllı tahtadan, projeksiyon cihazından ve görsellerden daha işlevsel olan bedenimizi doğru kullanmanın, olası hatalarımızı fark etmenin ve etrafımızdakilerin bedenlerinden dökülen mesajları anlamanın yollarını gösteriyor. Uzun, pratik yanı eksik, kitaplara hapsolmuş teorilerden çok; canlı, ortada ve anlamlı olana bakmanızı hedefliyor. Daha öz bir ifadeyle, sizi yormadan, "yetmeyen borulara" dikkat çekiyor.