Saklambaç / İplikçi Müge ; yayın yönetmeni Müren Beykan.

By: İplikçi, Müge, 1966- [author.]Contributor(s): Beykan, Müren [publishing director.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: ON8 | ON8Roman ; 22.İstanbul : On8 Kitap, 2013©2013 Edition: İkinci baskı: Aralık 2013Content type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9786054603640 (paperback)Subject(s): Turkish fiction | Turkish literature | Women authors, TurkishLOC classification: PL248.İ75 S25 2013Summary: "Ahmet Amca onları mağaraya sakladı. Diğer sağ kalanlarla orada buluştular. Komşu köyün insanlarıyla. Gökten mermiler o zaman yağdı. Kimisi mağarada kalmayı tercih etti, kimisi yürümeyi, devam etmeyi. Hayatta kalanlar bir tren istasyonuna kadar gidebildi; istasyonsa başka yollar demekti. Uzun, çok uzun sürdü yolculuk. Nedense aklında en çok o sarı vaşak kaldı. Belki bu yüzden, sonraki hayatı o kedi benzeri vaşağın ona çizdiği yol oldu. Hem var, hem yok. Benim dedemdi o. Ne tuhaf değil mi, hayatını hiçbir kitap yazmadı." "Gerçek yorar insanı. Yalandan beslenenleri u¨rku¨tmemek lazım! Yalan, bu dünyada gerçeğin kendisinden daha hu¨ku¨mlu¨du¨r," diyor Funda'nın dedesi Sami Bey. Her şey, istenilen "çerçevede" cevaplanmamış bir sınav sorusuyla başlıyor ve umulmadık bir anda beliren bir suç şüphesi, ortalığı bir günde birbirine katıyor. Funda, içinde yaşadığı tüm bu okul, aile ve kimlik cenderesinden bir çıkış yolu ararken, sessizce es geçilmeye çalışılmış bir geçmişin silik ayak izlerini takip ediyor. Bu yol, izlenme rekorları kıran bir televizyon programının AVM'den bozma stüdyosuyla kesiştiğindeyse, belleğin zamansız ve kuralsız oyunları başlıyor. Unutturulmak istenmiş gerçekler, medya uyuşturucusunda çözünmeye bırakılmış acılar... Bazen tatsız bir oyun, bu saklambaç. Hele ki senden istenen, hafızanı susturmansa. Müge İplikçi, yeni romanında, resmi söylemlerin kalın perdesiyle ihlal edilen gerçeklerin izini sürerken, birbiriyle kavgalı iki dönemin arasına sıradışı bir bellek koridoru açıyor.
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .İ75 S25 2013 (Browse shelf (Opens below)) Available 0010879

"Ahmet Amca onları mağaraya sakladı. Diğer sağ kalanlarla orada buluştular. Komşu köyün insanlarıyla. Gökten mermiler o zaman yağdı. Kimisi mağarada kalmayı tercih etti, kimisi yürümeyi, devam etmeyi. Hayatta kalanlar bir tren istasyonuna kadar gidebildi; istasyonsa başka yollar demekti. Uzun, çok uzun sürdü yolculuk. Nedense aklında en çok o sarı vaşak kaldı. Belki bu yüzden, sonraki hayatı o kedi benzeri vaşağın ona çizdiği yol oldu. Hem var, hem yok. Benim dedemdi o. Ne tuhaf değil mi, hayatını hiçbir kitap yazmadı." "Gerçek yorar insanı. Yalandan beslenenleri u¨rku¨tmemek lazım! Yalan, bu dünyada gerçeğin kendisinden daha hu¨ku¨mlu¨du¨r," diyor Funda'nın dedesi Sami Bey. Her şey, istenilen "çerçevede" cevaplanmamış bir sınav sorusuyla başlıyor ve umulmadık bir anda beliren bir suç şüphesi, ortalığı bir günde birbirine katıyor. Funda, içinde yaşadığı tüm bu okul, aile ve kimlik cenderesinden bir çıkış yolu ararken, sessizce es geçilmeye çalışılmış bir geçmişin silik ayak izlerini takip ediyor. Bu yol, izlenme rekorları kıran bir televizyon programının AVM'den bozma stüdyosuyla kesiştiğindeyse, belleğin zamansız ve kuralsız oyunları başlıyor. Unutturulmak istenmiş gerçekler, medya uyuşturucusunda çözünmeye bırakılmış acılar... Bazen tatsız bir oyun, bu saklambaç. Hele ki senden istenen, hafızanı susturmansa. Müge İplikçi, yeni romanında, resmi söylemlerin kalın perdesiyle ihlal edilen gerçeklerin izini sürerken, birbiriyle kavgalı iki dönemin arasına sıradışı bir bellek koridoru açıyor.