Önce ekmekler bozuldu / Oktay Akbal.

By: Akbal, Oktay, 1923- [author.]Material type: TextTextİstanbul : Cumhuriyet Kitapları, 2012Edition: On üçüncü basımDescription: 158 pages ; 21 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789944150835 (paperback)Subject(s): Turkish fictionLOC classification: PL248.A43 Ö63 2012Summary: Önce Ekmekler Bozuldu, 1946'da yayınlanan ilk kitabım. Annemin sattığı Tophane'deki evin parasıyla bastırmıştım. İki yüz liraya bin beş yüz tane. Her biri altmış kuruş. Kendim dağıtmıştım. Şehzadebaşı'ndaki tütüncü, altmış kuruş fiyatı çok görmüştü. "Kim alır bu paraya?" demişti; yine de hatır için camın önüne koymuştu. Kapağını Fahir Önger çizmişti. Önce Ekmekler Bozuldu daha kalın olabilirdi, ama dergilerde Çıkmış başka öyküleri, düzyazı parçalarını kitaba almamıştım. Kendime göre bir seçme yapmıştım. On sekiz, yirmi yaşlarındaki genç bir yazarlık heveslisinin duygusal seslenişleri. Tam altmış yıl önceden... Bilmem günümüz okurlarına bir şeyler duyurabilecek mi? Hiç değilse 40'lı yılların bir belgesel anısı sayılsın isterim. O, İkinci Dünya Savaşı'na girdik gireceğiz kuşkuları içinde çırpınan bir İstanbul'da yazmak, yaratmak tutkusuna da kendini kaptırmış on sekiz-yirmi yaşlarındaki bir gencin yaşantıları, düşleri, aşkları, umutları...
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .A43 Ö63 2012 (Browse shelf (Opens below)) Available 0001639

Önce Ekmekler Bozuldu, 1946'da yayınlanan ilk kitabım. Annemin sattığı Tophane'deki evin parasıyla bastırmıştım. İki yüz liraya bin beş yüz tane. Her biri altmış kuruş. Kendim dağıtmıştım. Şehzadebaşı'ndaki tütüncü, altmış kuruş fiyatı çok görmüştü. "Kim alır bu paraya?" demişti; yine de hatır için camın önüne koymuştu. Kapağını Fahir Önger çizmişti. Önce Ekmekler Bozuldu daha kalın olabilirdi, ama dergilerde Çıkmış başka öyküleri, düzyazı parçalarını kitaba almamıştım. Kendime göre bir seçme yapmıştım. On sekiz, yirmi yaşlarındaki genç bir yazarlık heveslisinin duygusal seslenişleri. Tam altmış yıl önceden... Bilmem günümüz okurlarına bir şeyler duyurabilecek mi? Hiç değilse 40'lı yılların bir belgesel anısı sayılsın isterim. O, İkinci Dünya Savaşı'na girdik gireceğiz kuşkuları içinde çırpınan bir İstanbul'da yazmak, yaratmak tutkusuna da kendini kaptırmış on sekiz-yirmi yaşlarındaki bir gencin yaşantıları, düşleri, aşkları, umutları...

In Turkish.