Çarığımı yitirdiğim tarla : aç harmanı / Mehmet Başaran ; genel yayın yönetmeni Kenan Kocatürk ; yayına hazırlayan Umut Arda ; kapak tasarımı Tansel Baybara.

By: Başaran, Mehmet, 1926-2015 [author.]Contributor(s): Kocatürk, Kenan [publishing director.] | Arda, Umut [editor.] | Baybara, Tansel [cover designer.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Series: Literatür Yayıncılık ; 834. | Literatür Yayıncılık ; 04.Publisher: İstanbul : Literatür Yayıncılık, 2020Manufacturer: İstanbul : Umut Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Copyright date: ©2020Edition: Literatür Yayınları'ndan birinci basım (üçüncü basım), Eylül 2020Description: 172 pages ; 22 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9789750408236 (paperback)Subject(s): Turkish literature | Short stories, TurkishLOC classification: PL248.B373 Ç37 2020Summary: Mehmet Başaran’ın öykücülüğünün ilk dönem ürünlerinden olan Çarığımı Yitirdiğim Tarla ile Aç Harmanı’nı bir kez daha birlikte yayınlıyoruz. Başaran öykülerinde çoğunlukla insanı doğa ilişkisi içinde ele alır. Doğa topraktır, insan toprağı kol gücüyle işleyen emekçi köylüdür. Ancak bu emekçi köylü, aynı zamanda açlık ile de mücadele etmektedir. Kendisine hiçbir yardım eli uzatılmadığı gibi, karşısında “ağa ile kurulu düzen” vardır. Öte yandan yoksulluk batağından çıkmanın düşlerini kurar; bıçak kemiğe dayandığında öfkesini dile getirir, isyan eder. Tanıklıkları, yaşanmışlıkları kurmaca boyutuna taşıyan Başaran, köy yaşamının, özellikle de Trakya kırsalının çarpıcı gerçeklerini, kadın-erkek ilişkilerini, gelenek-görenek ve alışkanlıklarını kendine özgü şiirsel bir biçemle anlatıyor. Biraz sonra yağmur geçmiş, güneş ıslak toprağı yakmıştı. Mısır yaprakları üzerinde damlalar parlıyordu. Ortalık bi güzel ıslak toprak kokuyordu. Öbek öbek dolaşıyor, çarıklarımı arıyordum. Yıllarca özlemini çektiğim, ancak bu sabah giyebildiğim saplı çarıklarımı... Bir türlü bulamıyordum. Yerler yumuşamış, bazı koçanlar çamura gömülmüştü. Yoksa çarıcıklarım da... Yoktular, gitmişti, sevgili çarıcıklarım... Ağlamaya başladım. Babam dil ucuyla: “Gene alırız!” dediyse de, ben gayrı ayaklarımın çarık yüzü görmeyeceğini biliyordum. Anam, hâlâ arıyordu. Sır olmuşlardı. En büyük sevinci de, en büyük acıyı da aynı günde tatmış; gene yalınayak kalmıştım... Geçmiş günlerin anılarına daldıkça, gece çevremde genişleye genişleye kocaman bir tarla halini almıştı. Umutlarım, hayallerim, çocukluğum, her şeyim, her şeyim bu karanlık tarlada yitmişti işte... https://www.literatur.com.tr/carigimi-yitirdigim-tarla-ac-harmani
Item type Current library Shelving location Call number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .B373 Ç37 2020 (Browse shelf (Opens below)) Available 0019444

Mehmet Başaran’ın öykücülüğünün ilk dönem ürünlerinden olan Çarığımı Yitirdiğim Tarla ile Aç Harmanı’nı bir kez daha birlikte yayınlıyoruz.

Başaran öykülerinde çoğunlukla insanı doğa ilişkisi içinde ele alır. Doğa topraktır, insan toprağı kol gücüyle işleyen emekçi köylüdür. Ancak bu emekçi köylü, aynı zamanda açlık ile de mücadele etmektedir. Kendisine hiçbir yardım eli uzatılmadığı gibi, karşısında “ağa ile kurulu düzen” vardır. Öte yandan yoksulluk batağından çıkmanın düşlerini kurar; bıçak kemiğe dayandığında öfkesini dile getirir, isyan eder.

Tanıklıkları, yaşanmışlıkları kurmaca boyutuna taşıyan Başaran, köy yaşamının, özellikle de Trakya kırsalının çarpıcı gerçeklerini, kadın-erkek ilişkilerini, gelenek-görenek ve alışkanlıklarını kendine özgü şiirsel bir biçemle anlatıyor.

Biraz sonra yağmur geçmiş, güneş ıslak toprağı yakmıştı. Mısır yaprakları üzerinde damlalar parlıyordu. Ortalık bi güzel ıslak toprak kokuyordu. Öbek öbek dolaşıyor, çarıklarımı arıyordum. Yıllarca özlemini çektiğim, ancak bu sabah giyebildiğim saplı çarıklarımı... Bir türlü bulamıyordum. Yerler yumuşamış, bazı koçanlar çamura gömülmüştü. Yoksa çarıcıklarım da... Yoktular, gitmişti, sevgili çarıcıklarım... Ağlamaya başladım. Babam dil ucuyla: “Gene alırız!” dediyse de, ben gayrı ayaklarımın çarık yüzü görmeyeceğini biliyordum. Anam, hâlâ arıyordu. Sır olmuşlardı. En büyük sevinci de, en büyük acıyı da aynı günde tatmış; gene yalınayak kalmıştım... Geçmiş günlerin anılarına daldıkça, gece çevremde genişleye genişleye kocaman bir tarla halini almıştı. Umutlarım, hayallerim, çocukluğum, her şeyim, her şeyim bu karanlık tarlada yitmişti işte...

https://www.literatur.com.tr/carigimi-yitirdigim-tarla-ac-harmani