"Vatan" ın son parçası : Hatay'daki uluslaştırma politikaları / Levent Duman ; editör Tanıl Bora.
Material type:
Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Date due | Barcode |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | DS 99 .A6 D86 2016 (Browse shelf (Opens below)) | Available | 0011810 |
Browsing MEF Üniversitesi Kütüphanesi shelves, Shelving location: Genel Koleksiyon Close shelf browser (Hides shelf browser)
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
DS 98.6 .T37 2015 Suriye : yıkıl git, diren kal! : alacakaranlıkta Ortadoğu / | DS 98.6 .Y48 2014 Yetim kalan ülke : Suriye / | DS 99 .A56 M3619 2017 Halep : Suriye'nin muhteşem tüccar şehrinin yükselişi ve düşüşü / | DS 99 .A6 D86 2016 "Vatan" ın son parçası : Hatay'daki uluslaştırma politikaları / | DS 99 .M26 D46 2017 Kaynaklar ışığında bir Mîsâk-ı Millî toprağı : Menbic ve tarihi / | DS 113 .R7919 Erken Modern Dönem Yahudi Tarihi : Yahudi topluluklara özgü tarihi ve kültürel olgular, bu topluluklar arasındaki etkileşimler... / | DS 119.7 .A74 2017 Filistin meselesi ve Arap-İsrail savaşları / |
Includes bibliographical references (pages 439-452) and index.
"Hatay'ın Türkiye'ye katılması sonrasında vatandaşın Türkçe konuşması istendi, bu yüzden ufak tefek baskılar da oldu. Herkes Türkçe'yi, şükürler olsun, çok güzel konuşmaya başladı. [...] Bir cumhuriyet savcısı vardı Antakya'da. Aşur Bey diye bir adamcağız. [...] Doğumevine giderken bizim okulun önünden geçer, biz de top oynardık orada. Top oynarken herkes Arapça konuşuyor haliyle. Arapça konuşurken Aşur Bey dururdu orada, iki elini arkasına koyar, 'Arapça konuşma!' diye bağırırdı. [...] Yani baskı da olmasın, 'Arapça konuşma', yahu konuşacak, adamın anadili." Hatay'ın Türkiye'ye ilhakı, şimdiye kadar daha çok uluslararası ilişkiler ve diplomasi tarihi bağlamında incelendi. Levent Duman, ayrıntılı incelemesinde, bu olayın "iç politik" işlevini aydınlatıyor. Kitapta Hatay'ın ilhakı, Türk milliyetçiliğinin inşa süreci bağlamında ele alınıyor. Bu ilhakın, Türk etno-merkezciliğinin ve Türk dil-tarih tezlerinin geliştirilmesindeki rolünü, örnekleriyle, bütün canlılığıyla görüyoruz. Arap Alevilerinin aslında "Eti Türkleri" olduğu tezi, bunun çıplak bir örneği... Bu deneyim aynı zamanda, bir somut vatanın, bir beşeri coğrafyanın kendine özgü yapısının, bağlandığı anavatana uydurulmasının hikâyesidir. Hazin bir homojenleştirme hikâyesi... Levent Duman, kitabın sonunda, bu tarihsel deneyimi bugünün Hatay'ına bakarak da sorguluyor. Hatay'ın farklılıklar ve çoğulculuk mirasından geriye, "risklerden arınmış" yapay bir "hoşgörünün" mü kaldığını sorarak...