Kaderler tableti : atakurt / Mehmet Mollaosmanoğlu ; kapak tasarımı Şükrü Karakoç ; sayfa tasarımı Ceyda Çakıcı Baş.

By: Mollaosmanoğlu, Mehmet [author.]Contributor(s): Karakoç, Şükrü [cover designer.] | Baş, Ceyda Çakıcı [typographer.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Publisher: İstanbul : The Roman, 2020Manufacturer: İstanbul : Optimum Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. Copyright date: ©2020Edition: İkinci baskı: The Roman, Kasım 2020Description: 446 pages ; 21 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9786050610185 (paperback)Subject(s): Turkish fiction | Turkish literatureLOC classification: PL248.M65 K33 2020Summary: Baykal Gölü’nden Moğolistan’a giden trende dört kişi… Türk Mimar Engin Hakkızade… Uygur Özerk Bölgesi’nden bir gerilla, Tamir Tumurbaatar… Saha Türk’ü yaşlı ve mecalsiz Ayçiçek Kadın, bir de yanındaki kimsesiz çocuk Yakıp... Bir vagonda birleşen dört kader: Engin, Moğolistan topraklarında Ergenekon’u arıyor; Tamir, Uygurların lideri olabilmek için entrika peşinde; Ayçiçek Kadın, çok hasta ve ölmek için yurduna geri dönüyor; Yakıp, Ayçiçek Kadın’ın ölümüyle bir başına kalacağı korkusuyla mahzun ve ürkek. Trendeki dört kişinin bir arada olması asla tesadüf değil, keza üç bin yılda bir açan udumbara çiçekleri göründü, Engin’in Göktürk konçuyu (prensesi) Aybarçın’ın emanetlerine ulaşmasına çok az kaldı, kehanet gerçekleşmek üzere…
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon PL 248 .M65 K33 2020 (Browse shelf (Opens below)) Available 0021947

Includes bibliographical references (page 446).

Baykal Gölü’nden Moğolistan’a giden trende dört kişi…

Türk Mimar Engin Hakkızade… Uygur Özerk Bölgesi’nden bir gerilla, Tamir Tumurbaatar… Saha Türk’ü yaşlı ve mecalsiz Ayçiçek Kadın, bir de yanındaki kimsesiz çocuk Yakıp...

Bir vagonda birleşen dört kader: Engin, Moğolistan topraklarında Ergenekon’u arıyor; Tamir, Uygurların lideri olabilmek için entrika peşinde; Ayçiçek Kadın, çok hasta ve ölmek için yurduna geri dönüyor; Yakıp, Ayçiçek Kadın’ın ölümüyle bir başına kalacağı korkusuyla mahzun ve ürkek.

Trendeki dört kişinin bir arada olması asla tesadüf değil, keza üç bin yılda bir açan udumbara çiçekleri göründü, Engin’in Göktürk konçuyu (prensesi) Aybarçın’ın emanetlerine ulaşmasına çok az kaldı, kehanet gerçekleşmek üzere…