İssa vadisi / Czesław Miłosz ; Lehçeden çeviren Melaike Hüseyin ; kitap editörü Osman Fırat Baş ; kapak tasarımı Sancar Dalman.
Material type:
Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Date due | Barcode |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | PG 7158 .M553 D619 2020 (Browse shelf (Opens below)) | Available | 0022515 |
Browsing MEF Üniversitesi Kütüphanesi shelves, Shelving location: Genel Koleksiyon Close shelf browser (Hides shelf browser)
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
No cover image available | ||
PG 7158 .G669 T713 2014 Trans-Atlantyk : an alternate translation / | PG 7158 .L39 S613 2003 Solaris / | PG 7158 .M5 P312 2013 Pan Tadeusz / | PG 7158 .M553 D619 2020 İssa vadisi / | PG 7158 .S294 S77 2008 The street of crocodiles and other stories / | PG 7158 .S4 Q43 2011 Quo vadis : a tale of the time of Nero / | PG 7179 .O37 K7519 2024 Yakup'un kitapları / |
Kimilerine göre şeytan bir tür halüsinasyondan, içteki acıların bir ürününden başka bir şey değildir. Eğer öyle yeğliyorlarsa, dünya onlara anlaşılması daha da güç görünüyor olsa gerektir çünkü insan dışında yaşayan başka hiçbir varlığın başına böyle halüsinasyonlar görmek gelmez. Diyelim ki bazen bardaktan taşıp dökülmüş bir içkinin Baltazar’ın parmağıyla masaya yayılmış çizgileri etrafında sıçraya sıçraya gezinen küçücük yaratık, varlığını ayyaşlığa borçluydu. Yine de hiçbir sonuç çıkmaz bundan. Yaşama sevincinin Baltazar’a geri geldiği günler oluyordu; sabanın ardında bir ıslıktır tutturuyor ve sonra ansızın içini bir fırtınanın alameti olan bir ürperti basıyordu. Kendisine belirlenen çemberin dışına birkaç adımcık atmayagörsün, yabancı bir güç onu gerisin geri dehleyiveriyordu. Evet, yabancı bir güç. Çünkü ızdırabını hiç de kendisinin bir parçasıymış gibi hissetmiyordu; mutlaka ki kendisi, derinlerde bir yerlerde, hâlâ hep saf bir sevinç olarak kalıyor; ona musallat olan şey, onu dışarıdan kuşatıyordu. Dehşet vericiydi çünkü umutsuz zamanlarında yaptığı akıl yürütmelerin o inceliği ve keskinliğini, kendisinin yapabileceği bir şeyden almıyordu; insanüstü bir görüş açıklığı mağlup ediyordu onu. Kendi gülünçlüğü
― yaptığı muhasebelerin içine bir de o giriyor, orayı kaşıyordu tacizcisi.
― Demek ki şöyle, Baltazar’ım ― diyordu.
― Bir hayat var. Milyonlarca insan milyon işle uğraşmakta, sense Surkont, Helena Yuhnieviç, toprak moprak, bir de şu, hımm, şu tüfekle olan iş, bunların hepsi ufak şeyler. Bunlar sana ne için verilmiş, peki? Bir yıldız gibi şurada, burada uyuyabilirdin. Ama demek, senin yatacak yerin bura olmalıymış. Ve artık asla ikinci bir kez de doğmayacaksın.
https://www.kitapyurdu.com/kitap/issa-vadisi/593268.html&filter_name=issa+vadisi
Czesław Miłosz, 1980 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibidir.