Hasankeyf ağladı / Abdulkadir Tuncay ; yayın yönetmeni Fatih Demir ; editör Ömer Safi ; kapak tasarım Özlem Preveze ; sayfa tasarım Levent Preveze.
Material type:
TextLanguage: Turkish Series: Çınaraltı yayın ; Öykü dizisi ; 175.Publisher: Eyüp, İstanbul : Çınaraltı Yayınları, 2020Manufacturer: Zeytinburnu, İstanbul : Çalış Ofset Matbaacılık. Copyright date: ©2020Description: 104 pages ; 22 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9786257131131 (paperback)Subject(s): Short stories, Turkish | Turkish literatureLOC classification: PL248.T863 H37 2020Subject: Yaşarken onu el üstünde tutan sevenleri, şimdi yine eller üstünde taşıyorlardı. Ama bu kez yeşil bir tabut içerisinde, musalla taşına... Çok sayıda insanın kıldığı cenaze namazından sonra, yine eller üstünde; doğup büyüdüğü evin önünden geçirilerek mezarlığa götürüldü.
Yol boyunca ölüye gösterilen saygıdan sessiz olan kalabalık, evin önünden geçtikleri sırada daha fazla dayanamayarak feryat figan ağlamaya başlamışlardı. Ağızlardan çıkan feryatlar göğe yükseliyor, gözlerden dökülen yaşlar toprağa düşerek çamur oluyordu.
Topraktan yaratılan Ademoğlu’nun mazlum bir evladı daha ihanete uğramıştı ve şimdi tıpkı bir gözyaşı gibi toprağa karışacaktı. Büyük bir kalabalığın iştiraki ve dillerde dualar ile önceden hazırlanan mezar yerine defnedildi güzel yüzlü çocuk. Yerdeki karıncadan gökte uçan kuşa kadar herkes ağladı Hamza’ya.
Hasankeyf ağladı… https://www.cinaralti.com.tr/kitap/hasankeyf-agladi
| Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Date due | Barcode |
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | PL 248 .T863 H37 2020 (Browse shelf (Opens below)) | Available | 0022990 |
Yaşarken onu el üstünde tutan sevenleri, şimdi yine eller üstünde taşıyorlardı. Ama bu kez yeşil bir tabut içerisinde, musalla taşına... Çok sayıda insanın kıldığı cenaze namazından sonra, yine eller üstünde; doğup büyüdüğü evin önünden geçirilerek mezarlığa götürüldü.
Yol boyunca ölüye gösterilen saygıdan sessiz olan kalabalık, evin önünden geçtikleri sırada daha fazla dayanamayarak feryat figan ağlamaya başlamışlardı. Ağızlardan çıkan feryatlar göğe yükseliyor, gözlerden dökülen yaşlar toprağa düşerek çamur oluyordu.
Topraktan yaratılan Ademoğlu’nun mazlum bir evladı daha ihanete uğramıştı ve şimdi tıpkı bir gözyaşı gibi toprağa karışacaktı. Büyük bir kalabalığın iştiraki ve dillerde dualar ile önceden hazırlanan mezar yerine defnedildi güzel yüzlü çocuk. Yerdeki karıncadan gökte uçan kuşa kadar herkes ağladı Hamza’ya.
Hasankeyf ağladı…