Düşsel müze / Andre Malraux ; editör Emre Tokcael ; Fransızca aslından çeviren Bahadır Gülmez ; kapak tasarımı Emir Tali.
Material type:
Item type | Current library | Shelving location | Call number | Copy number | Status | Date due | Barcode |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Books | MEF Üniversitesi Kütüphanesi | Genel Koleksiyon | N 70 .M3519 2020 (Browse shelf (Opens below)) | Available | 0019242 |
Browsing MEF Üniversitesi Kütüphanesi shelves, Shelving location: Genel Koleksiyon Close shelf browser (Hides shelf browser)
![]() |
![]() |
No cover image available |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
N 69.3 .J3 T313 1977 In praise of shadows / | N 70 .A53 2020 Disiplinlerarası bir bakışla sanat yazıları / | N 70 .L87 1957 Problems of art; ten philosophical lectures / | N 70 .M3519 2020 Düşsel müze / | N 70 .S69 2019 Sanat : görünendeki görünmeyen / | N 70 .T4619 2015 Sanat neye benzer : Alice kitaplarına yoğun göndermelerle / | N 71 .B398 2009 About looking / |
Includes index (pages 219-228).
"Madelein'e"
Goncourt ödüllü romancı, de Gaulle döneminin kültür bakanı, sanat tarihçisi André Malraux’nun, Paris’in Alman işgalinden kurtulması ve 2. Dünya Savaşı’nın sonlanmasıyla 1947’de yazmaya başlayıp 1963’te tamamladığı Düşsel Müze, hiç şüphesiz sanat tarihinin en tartışmalı kitaplarından biri.
Malraux’nun, izleyicilerin sanat eserleriyle kurduğu ilişkiyi merkeze alarak Yapıt, Biriciklik, Müze, Röprodüksiyon, Sanat Tarihi gibi kavramları tartıştığı Düşsel Müze, Walter Benjamin’in “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” adlı klasik metniyle birlikte 20. yüzyıl sanat tartışmalarının merkezinde yer almayı sürdürüyor.
Düşsel Müze, eserler arasındaki diyaloğun öneminin altını çizerken, sanat tarihinin ideal diyaloğunun, imgelemimizdeki düşsel müzede ve ancak eserlerin karşılaştırılmasıyla gerçekleşebileceğini vurguluyor. Malraux, fotoğraf ve çoğaltma tekniklerinin gelişmesiyle, yalnızca Batı sanatının değil, farklı kıtaları kapsayan bütünlüklü dünya sanatının eşsiz örneklerinin bir araya gelebildiği, birbirleriyle konuşabildiği bir çağdaki başkalaşımın, algı değişiminin alışageldiğimiz sanat tarihi okumalarını nasıl değiştirdiğini, yeni ilişkilendirme olanakları sunduğunu, Müze’nin duvarlarını yok ettiğini anlatıyor.
Malraux sanat tarihini önce parçalara ayırıyor daha sonra yeni bir bakış açısıyla tekrar bir araya getiriyor. Malraux’nun soruları bugün de geçerliklerini sürdürüyor, dijital çağın yeni olanakları karşısında sanat yapıtının tekilliğini korurken aynı anda ağın dört bir yanında varoluşunu sürdürmesi arasında yaşanan gerilimin ve buradan doğan yeni teorilerin tarihsel arka planını sunuyor.
Malraux’nun ele aldığı eserlerin renkli röprodüksiyonlarının eşlik ettiği bu özel baskı, tüm sanatseverler için vazgeçilmez bir kaynak.