Bizans / John Julius Norwich ; yayın yönetmeni Murat Ceyişakar ; çevirmen Selen Hırçın Riegel ; kapak tasarımı Gökçen Yanlı.

By: Norwich, John Julius, 1929-2018 [author.]Contributor(s): Ceyişakar, Murat [publishing director.] | Riegel, Selen Hırçın [translator.] | Yanlı, Gökçen [cover designer.]Material type: TextTextLanguage: Turkish Original language: English Series: Kabalcı Yayınevi71, 72İnceleme-Araştırma Dizisi ; 392, 393.Publisher: İstanbul : Kabalcı Yayınevi. 2013Manufacturer: İstanbul : Ezgi Matbaacılık Tekstil Porselen İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. Copyright date: ©2012Edition: Birinci Baskı: Temmuz 2013, İstanbulDescription: 2 volumes : illustrations ; 24 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9786055093006 (set : paperback)Uniform titles: Byzantium. Turkish Subject(s): Byzantine Empire -- Civilization -- 527-1081 | Byzantine Empire -- History -- 527-1081LOC classification: DF553 .N6719 2013
Contents:
v.2 Yükseliş dönemi (MS 803-1081)
v.3 Gerileme ve çöküş dönemi (MS 1082-1453)
Subject: Yükseliş Dönemi (MS 803-1081) Volume II Bizans otokrasiyle idare ediliyordu, baştaki imparator Havarilere eş, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi, tüm tebaasının hayatını avucunda tutan yarı ilahi bir varlıktı. Bu imparatorlardan bazıları kahramandı, bazıları da canavar; fakat asla silik değillerdi. Sadece bundan ötürü bile bu kitabı yazmak sürekli bir zevkti, fakat mütevazı anlamda, bir borcun ödenmesiydi aynı zamanda. Bizim medeniyetimiz Doğu İmparatorluğu’na ne kadar çok şey borçlu olduğunu asla yeterince değerlendiremedi. Hıristiyanlığın bu Doğu Kalesi olmasaydı, Avrupa’nın VII. yüzyılda Sasani ordularına, VIII. yüzyılda Bağdat Halifesi’nin ordusuna karşı şansı olur muydu? Bugün hangi dili konuşuyor ve hangi tanrıya tapıyor olurduk? Kültürel alandaki borcumuz da çok büyüktür. Barbar istilaları ve Roma’daki imparatorun düşüşünden sonra, Batı Avrupa’daki öğrenme ışığı, tek tük manastırdaki titrek alevler dışında, sönmüştü. Alev alev yanmayı sürdürdüğü ve klasik mirası koruduğu yer Bosphoros kıyılarıydı. Antik Çağ hakkındaki bilgilerimizin çoğu -özellikle Yunan ve Latin edebiyatı ve Roma hukuku- Constantinopolis’in âlimleri ve yazmanları olmasaydı sonsuza değin kaybolacaktı. https://kabalcikitap.com/kitap/bizans-ii-yukselis-donemi-ms-803-1081/Subject: Gerileme ve Çöküş Dönemi (MS 1082-1453) Volume III Bizans otokrasiyle idare ediliyordu, baştaki imparator Havarilere eş, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi, tüm tebaasının hayatını avucunda tutan yarı ilahi bir varlıktı. Bu imparatorlardan bazıları kahramandı, bazıları da canavar; fakat asla silik değillerdi. Sadece bundan ötürü bile bu kitabı yazmak sürekli bir zevkti, fakat mütevazı anlamda, bir borcun ödenmesiydi aynı zamanda. Bizim medeniyetimiz Doğu İmparatorluğu’na ne kadar çok şey borçlu olduğunu asla yeterince değerlendiremedi. Hıristiyanlığın bu Doğu Kalesi olmasaydı, Avrupa’nın VII. yüzyılda Sasani ordularına, VIII. yüzyılda Bağdat Halifesi’nin ordusuna karşı şansı olur muydu? Bugün hangi dili konuşuyor ve hangi tanrıya tapıyor olurduk? Kültürel alandaki borcumuz da çok büyüktür. Barbar istilaları ve Roma’daki imparatorun düşüşünden sonra, Batı Avrupa’daki öğrenme ışığı, tek tük manastırdaki titrek alevler dışında, sönmüştü. Alev alev yanmayı sürdürdüğü ve klasik mirası koruduğu yer Bosphoros kıyılarıydı. Antik Çağ hakkındaki bilgilerimizin çoğu -özellikle Yunan ve Latin edebiyatı ve Roma hukuku- Constantinopolis’in âlimleri ve yazmanları olmasaydı sonsuza değin kaybolacaktı. https://kabalcikitap.com/kitap/bizans-3/
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon DF 553 .N6719 2013 v.2 (Browse shelf (Opens below)) Available 0014777
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon DF 553 .N6719 2013 v.3 (Browse shelf (Opens below)) Available 0014850

Volume II - Includes bibliographical references (291-295) and index (pages 297-303).
Volume III - Includes bibliographical references (376-381) and index (pages 382-391).

v.2 Yükseliş dönemi (MS 803-1081)

v.3 Gerileme ve çöküş dönemi (MS 1082-1453)

Yükseliş Dönemi (MS 803-1081) Volume II

Bizans otokrasiyle idare ediliyordu, baştaki imparator Havarilere eş, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi, tüm tebaasının hayatını avucunda tutan yarı ilahi bir varlıktı. Bu imparatorlardan bazıları kahramandı, bazıları da canavar; fakat asla silik değillerdi. Sadece bundan ötürü bile bu kitabı yazmak sürekli bir zevkti, fakat mütevazı anlamda, bir borcun ödenmesiydi aynı zamanda. Bizim medeniyetimiz Doğu İmparatorluğu’na ne kadar çok şey borçlu olduğunu asla yeterince değerlendiremedi.

Hıristiyanlığın bu Doğu Kalesi olmasaydı, Avrupa’nın VII. yüzyılda Sasani ordularına, VIII. yüzyılda Bağdat Halifesi’nin ordusuna karşı şansı olur muydu? Bugün hangi dili konuşuyor ve hangi tanrıya tapıyor olurduk? Kültürel alandaki borcumuz da çok büyüktür. Barbar istilaları ve Roma’daki imparatorun düşüşünden sonra, Batı Avrupa’daki öğrenme ışığı, tek tük manastırdaki titrek alevler dışında, sönmüştü. Alev alev yanmayı sürdürdüğü ve klasik mirası koruduğu yer Bosphoros kıyılarıydı. Antik Çağ hakkındaki bilgilerimizin çoğu -özellikle Yunan ve Latin edebiyatı ve Roma hukuku- Constantinopolis’in âlimleri ve yazmanları olmasaydı sonsuza değin kaybolacaktı.

https://kabalcikitap.com/kitap/bizans-ii-yukselis-donemi-ms-803-1081/

Gerileme ve Çöküş Dönemi (MS 1082-1453) Volume III

Bizans otokrasiyle idare ediliyordu, baştaki imparator Havarilere eş, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi, tüm tebaasının hayatını avucunda tutan yarı ilahi bir varlıktı. Bu imparatorlardan bazıları kahramandı, bazıları da canavar; fakat asla silik değillerdi. Sadece bundan ötürü bile bu kitabı yazmak sürekli bir zevkti, fakat mütevazı anlamda, bir borcun ödenmesiydi aynı zamanda. Bizim medeniyetimiz Doğu İmparatorluğu’na ne kadar çok şey borçlu olduğunu asla yeterince değerlendiremedi. Hıristiyanlığın bu Doğu Kalesi olmasaydı, Avrupa’nın VII. yüzyılda Sasani ordularına, VIII. yüzyılda Bağdat Halifesi’nin ordusuna karşı şansı olur muydu? Bugün hangi dili konuşuyor ve hangi tanrıya tapıyor olurduk? Kültürel alandaki borcumuz da çok büyüktür. Barbar istilaları ve Roma’daki imparatorun düşüşünden sonra, Batı Avrupa’daki öğrenme ışığı, tek tük manastırdaki titrek alevler dışında, sönmüştü. Alev alev yanmayı sürdürdüğü ve klasik mirası koruduğu yer Bosphoros kıyılarıydı. Antik Çağ hakkındaki bilgilerimizin çoğu -özellikle Yunan ve Latin edebiyatı ve Roma hukuku- Constantinopolis’in âlimleri ve yazmanları olmasaydı sonsuza değin kaybolacaktı.

https://kabalcikitap.com/kitap/bizans-3/