Fransız devriminden portreler / Server Tanilli.

By: Tanilli, Server, 1931-2011 [author.]Material type: TextTextLanguage: Turkish İstanbul : Say Yayınları , 1989Edition: Birinci basım: Aralık 1989Description: 278 pages ; 20 cmContent type: text Media type: unmediated Carrier type: volumeISBN: 9754680256 (paperback)Subject(s): Robespierre, Maximilien, 1758-1794LOC classification: DC146.R6 T36 1989Summary: Devrim, elbette halk kitlelerinin eseri. Ama yığınların önüne düşüp yol gösterenler var: Aydınlar, örgütleyiciler, liderler... Onlarsız hareket başarıya ulaşamaz. Fransız Devrimi, belki her devrimden çok, eşsiz portreler koydu önümüze. Her biri, o dev yürüyüşü şu ya da ölçüde etkiledi. Bayrağı inandığı yolda sonuna değin taşıyanlar oldu; yarı yolda tükenip yıkılanlar da. Kimler yok ki bu görkemli galeride? Robespierre'ler, Mirabeau'lar, Marat'lar, Danton'lar, Saint Just'ler, Jacques Roux'lar, Babeuf'ler... Halkın davasına başkoymuş insanlar; özgürlüğün düşmanlarına karşı yükselttikleri ses karşısında bugün de ürperdiğimiz kişiler; çağımızın seherindeki yıldızlar. Onların içinde, tarihin aktörü olacak yerde oyuncağı olanları bir yana bırakırsak, hepsi cumhuriyetçi, laik anlayışta ve ruhbana karşı kimselerdi; Aydınlanma'ya inanıyorlardı ve aklın dostu idiler. Devrim'in sloganı olan, özgürlük, eşitlik ve kardeşliği benimsemişlerdi. O adsız Sankülot'lar ise, üstelik düpedüz halktan geliyorlardı. Devrim'e inanmanın bir kabahat olarak görüldüğü; iktisadi, siyasal ve dinsel gericiliğin ayyuka çıktığı günümüz dünyası için çarpıcı kişilikler. Onları tanımamız gerekiyor. Fransız Devrimi'ni tanımak onları da tanımaya bağlı; onları tanırken biraz da kendimizi tanıyacağız. Okuyunuz göreceksiniz...
Item type Current library Shelving location Call number Copy number Status Notes Date due Barcode
Books MEF Üniversitesi Kütüphanesi
Genel Koleksiyon DC 146 .R6 T36 1989 (Browse shelf (Opens below)) Available Bağışlayanlar: Aydın Aybay, Burçin Aybay 0005174

Includes bibliographical references.

Devrim, elbette halk kitlelerinin eseri. Ama yığınların önüne düşüp yol gösterenler var: Aydınlar, örgütleyiciler, liderler... Onlarsız hareket başarıya ulaşamaz. Fransız Devrimi, belki her devrimden çok, eşsiz portreler koydu önümüze. Her biri, o dev yürüyüşü şu ya da ölçüde etkiledi. Bayrağı inandığı yolda sonuna değin taşıyanlar oldu; yarı yolda tükenip yıkılanlar da. Kimler yok ki bu görkemli galeride? Robespierre'ler, Mirabeau'lar, Marat'lar, Danton'lar, Saint Just'ler, Jacques Roux'lar, Babeuf'ler... Halkın davasına başkoymuş insanlar; özgürlüğün düşmanlarına karşı yükselttikleri ses karşısında bugün de ürperdiğimiz kişiler; çağımızın seherindeki yıldızlar. Onların içinde, tarihin aktörü olacak yerde oyuncağı olanları bir yana bırakırsak, hepsi cumhuriyetçi, laik anlayışta ve ruhbana karşı kimselerdi; Aydınlanma'ya inanıyorlardı ve aklın dostu idiler. Devrim'in sloganı olan, özgürlük, eşitlik ve kardeşliği benimsemişlerdi. O adsız Sankülot'lar ise, üstelik düpedüz halktan geliyorlardı. Devrim'e inanmanın bir kabahat olarak görüldüğü; iktisadi, siyasal ve dinsel gericiliğin ayyuka çıktığı günümüz dünyası için çarpıcı kişilikler. Onları tanımamız gerekiyor. Fransız Devrimi'ni tanımak onları da tanımaya bağlı; onları tanırken biraz da kendimizi tanıyacağız. Okuyunuz göreceksiniz...